Aidiyet Ne Demek?

Aidiyet; kişinin bir yere, bir kişiye ya da bir mesleğe vb. kendini ait hissetmesidir. Aidiyet hissi, kişinin çalıştığı iş yerinin, ilişkinin vb. bir parçası olmasını ve kendini ilgili nesne ile kurduğu iletişimde güvenli hissetmesini sağlar. Aidiyet kısaca bir yere ait olma, ait hissetme demektir.

Aidiyet duygusu, gerek iş yaşamında gerekse gündelik yaşamda kişinin bir işin sürekliliğini sağlaması açısından önemli bir kavramdır. Yalnız burada kavramı sadece iş üzerinden sınırlı tutmamakta yarar vardır. Genel olarak baktığımız zaman aidiyet hissinin, diğer adıyla aidiyet duygusunun, kişinin hayatta kalmasını sağlayan bir duygu olduğunu belirtmek gerekir. Örneğin yaşadığı çağa kendini ait hissetmeyen kişilerin hayata tutunması zor olacaktır.

Aidiyet Nedir?

TDK’ye göre aidiyet, “bir şeye ilişkin, bir şey ile ilgili olma” şeklinde tanımlanır. Aidiyet kavramı, dilimize Arapçadan geçmiştir ve "ait olma, ilişkin olma" anlamına gelir.

Aidiyet kavramı; kişinin yaşadığı yere, ailesine, topluma, kurduğu ilişkilere, yaptığı işe ve çalıştığı iş yerine kendini bağlı hissetmesi ve bunlarla yakın temas kurabilmesidir. Aidiyet hissi, bireylerin sağlıklı bir ruhsal yapıya sahip olması için önemlidir. Çünkü insanın hayattan keyif alması, hayata sarılması ve yaşamını sürdürebilmesi için kendini ait hissetmesi gerekir. Aidiyet hissi geliştiremeyen kişiler bu sorunu ileri seviyede yaşadığı zaman bir süre sonra depresyon, kaygı bozukluğu gibi sorunlar yaşayabilir.

Kendini bir yere ait hissetmeyen kişiler belli bir süre geçtikten sonra o yer ile iletişimini koparabilir. Örneğin bir insan ile kurduğunuz romantik ilişkide kendinizi ait hissetmiyor olabilirsiniz. Mesela partnerinizle ortak paydada buluşamadığınızı, birbirinizle uyumlu olmadığınızı düşünüyorsanız bu ilişkiye ait hissettiğinizi söylemek pek mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla aidiyet hissi geliştiremediğiniz bu ilişkiyi bir süre sonra noktalamanız olasıdır. 

Aidiyet Duygusu Ne Demek?

Aidiyet duygusu; kişinin sosyal yaşam, iş hayatı gibi alanlarda kendini herhangi bir şeyin parçası olarak görmesi ve o nesneye ait hissetmesidir. Başka deyişle aidiyet duygusu, kişinin herhangi bir şeye kendini bağlı hissetmesi ve o şey ile kurduğu ilişkide kendini güvende hissetmesidir.

Aidiyet duygusu yaşamın pek çok alanında önemli bir kavram olarak karşımıza çıkar. Gerek yaptığımız işte gerek insanlarla kurduğumuz ilişkide aidiyet duygusu geliştirmemiz önemlidir. Aidiyet duygusuna sahip olduğumuzda daha sağlıklı ilişkiler kurabilir ve ilişkilerden aldığımız doyumu arttırabiliriz.

Kişinin genel olarak yaşadığı döneme ve çağa karşı da aidiyet duygusu geliştirmesi önemlidir. Aksi halde mutlu bir yaşam sürmek zor olacaktır. Bu durum, kişinin kendini yalnız hissetmesine ve yaşadığı topluma yabancılaşmasına yol açabilir.

Kurumsal Aidiyet Duygusu Nedir?

Kurumsal aidiyet duygusu, bir kişinin çalıştığı iş yerine ait hissetmesi ve bağlı olduğu kuruma güven duymasıdır. Kurumsal aidiyet duygusu yüksek olan kişiler daha yüksek performans sergileyerek çalışır ve iş yerinin gelişimine katkıda bulunur.

Kurumsal aidiyet duygusu gelişmiş kişilerin iş yerinde yapılan projelere ve etkinliklere katılım oranı daha yüksektir. Kurumsal aidiyet duygusu sayesinde kişi daha verimli çalışır hatta kendisinden istenmediği halde yeni projeler üreterek iş yerinin gelişimini sağlar.

Kurumsal aidiyet, insan kaynakları alanında çalışılan bir konudur çünkü aidiyet hissi çalışanların memnuniyet düzeyi, katılım oranı ve performansı gibi alanlarda ne durumda olduğunu görmeyi sağlar.

Kurumsal aidiyet çalışanlarda sonradan gelişen bir kavramdır. Aidiyet hissinin gelişmesi için iş yerinin insan kaynakları birimi özel çalışmalar yapabilir. Örneğin çalışanları açık ve şeffaf bir iletişime teşvik etmek, çalışanın iş yeriyle ilgili taleplerini dikkate almak, çalışanın kişisel ve mesleki olarak gelişimini sağlayan bir ortam oluşturmak; kurumsal aidiyet geliştirme noktasında insan kaynaklarına düşen görevler arasındadır.

İş Yerinde Aidiyet Duygusu Neden Önemlidir?

İş yerinde aidiyet duygusu; kişinin çalıştığı kuruma bağlı olması, özverili çalışması, iş yerinin çıkarlarını gözeterek hareket etmesi açısından önemlidir. Çalıştığı kuruma karşı aidiyet hissi besleyen kişiler daha verimli bir şekilde çalışır ve iş yerinin gelişmesine daha çok katkı sunar.

İş yerinde aidiyet duygusu son derece önemli bir konudur çünkü kendini ait hissetmeyen kişiler mutsuzluğunu yaptığı işe de yansıtır. Örneğin kendini çalıştığı yere ait hissetmeyen bir satış elemanını düşünelim. Aidiyet duygusu zayıf olan bir satış elemanı müşterilerin aramalarını geciktirebilir, herhangi bir sorunu çözmek için kendini motive olmuş hissetmeyebilir ve hatta zor müşterilerle başa çıkmada zorluk yaşayıp öfkesine yenik düşebilir.

Bütün bunlar, bir iş yerinde istenmeyen durumlar arasında gösterilir. Kişinin çalıştığı kurumda işlerin aksamasına, eksik ya da yanlış iş yapılmasına neden olması; bir süre sonra o iş yeri ile ilişiğinin kesilmesine neden olabilir. Bu durum, kişinin kariyerini olumsuz etkiler. Görüldüğü üzere iş yerinde aidiyet duygusu hem çalışanın hem de iş yerinin geleceği açısından önem taşır.