Bütün Dil Eğitimleri Kısa Süreliğine 990 TL yerine SADECE 149 TL! Fırsat Bitmeden Hemen Kaydol!
2024-04-26T23:59
online-egitimler-bogazici-enstitusu
Anoreksiya Nedir?

Anoreksiya Nedir?


Bireyin yoğun kilo alma korkusu ve çarpık kilo algısının anormal derecede düşük vücut ağırlıklarına düşmesine neden olması anoreksiya olarak tanımlanır. Anoreksiya yeme bozuklukları arasında yer alan bir sendromdur. Anoreksiya bireyin fiziksel ve ruhsal sağlığını olumsuz etkiler ve bireyin sosyal hayatında yıkıcı durumlara neden olur.

Anoreksiya Ne Demek?

Amerikan Psikoloji Derneği anoreksiyayı genellikle yiyecekler veya nadir olarak cinsel arzular için bireyin iştahsızlık duyması olarak tanımlar. Çevresel faktörler ve genetik yatkınlıklar anoreksiyanın ortaya çıkmasında etkili olan başlıca faktörlerdir. Bireyin zihinsel süreçlerinin çevresel faktörlerden etkilenmesi düşüncelerde ve tutumlarda bozulamalar yaratır. 

Anoreksiyanın Tarihçesi

Günümüzde sıklıkla görülen anoreksiyanın tarihi Antik Yunan’a kadar dayanır. Antik Yunan’dan Orta Çağ’a kadar gelinen dönemde anoreksiya belirtileri dini oruç ile açıklanmıştır. Anoreksiyanın tıbbi olarak tanımı ilk kez İngiliz doktor Richard Morton tarafından 1689 yılında yapılmıştır. Öte yandan anoreksiya 19. yüzyılın sonlarına kadar  tıp uzmanları tarafından kabul görmemiştir.

İngiliz Kraliyet Ailesi’nin doktoru olan William Gull 1873 yılında anoreksiyayı tanımlayan ve özelliklerini ortaya koyan bir makale yayımlamıştır. Anoreksiyaya yönelik farkındalık 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar yalnızca sağlık çalışanları arasında geçerliydi. 1978’de psikanalist Hilde Bruch tarafından yazılan makale anoreksiyanın tanınırlığının ve hastalığa karşı olan farkındalığın artmasını sağlamıştır. Öte yandan 1983 yılında ünlü bir şarkıcı olan Karen Carpenter’ın ölümü nedeniyle anoreksiya medyanın ve meraklıların ilgisini çekti.

Günümüzde yeme bozuklukları ile ilişkili olarak sınıflandırılan anoreksiyanın tanı, tedavi ve tedavi sonrası süreçleri çalışmalarla aydınlatılmıştır. 

Anoreksiya Nervoza Nedir?

Anoreksiya nervoza en yaygın görülen yemek bozukluğudur. Anoreksiya nervoza bireyin duygu, düşünce ve davranışlarında bozulmalar yaratır. Bu bozulmalar bireyin aile, okul, iş ve sosyal hayatını önemli ölçüde bozar. Öte yandan anoreksiya nervoza belirtilerinin uzun süre devam etmesi durumda çeşitli fiziksel hastalıkları da ortaya çıkardığı görülür. Anoreksiya nervozanın en belirgin özelliği bireylerin şişmanlamaya yönelik aşırı korku duymasıdır. Anoreksiya nervozaya sahip bireyin bedenine yönelik beklentilerinin mevcut beden özellikleri ile uyuşmadığı durumlarda belirtiler görülmeye başlar. 

Anoreksiya nervozada ortaya çıkma süreci genellikle aynıdır. Her insan gibi şişmanlıktan kaçınan birey diyet yaparak kilo vermeye çalışır. Fakat zaman ilerledikçe diyetin içeriğindeki besinlerin sayısında ve miktarında düşüş gözlenir. Çok sık şekilde kalori hesabı yapmaya başlayan bireyin şişmanlığa yönelik korkusu ve anoreksiya belirtileri çevre tarafından algılanabilir düzeye gelene kadar artarak ilerler. Uyguladığı katı diyet sonucunda kilo veren bireyin zayıflığa yönelik düşünceleri bir obsesyona dönüşür. Bu nedenle birey diüretik ve laksatif türü ilaçlar kullanarak aldığı besinleri vücudundan uzaklaştırmaya çalışır.

Fiziksel ve ruhsal sağlığı bozulan birey sosyal hayatında da sorunlar yaşamaya başlar. Anoreksiya nervozaya sahip bireylerde uyku bozuklukları, öz güven ve motivasyon kaybı, işlevsellikte azalma, hayattan zevk alamama, suçluluk, kaygı ve depresyon görülür. Anoreksiya nervoza tedavi edilmesi gereken tehlikeli bir hastalıktır. Anoreksiya nervoza tedavi edilmediği sürece döngüsel olarak devam ederek kronik rahatsızlıklara ve ölüme yol açabilir. 

Anoreksiya Bulimia Farkı Nedir?

Yeme bozuklukları arasında yer alan anoreksiya ve bulimia nervoza, birbirine benzeyen ancak temel farklılıklara sahip iki sendromdur. Anoreksiya nervoza bireyin şişmanlamaya karşı korku ve kaygı duyması sonucu yemek yemekten kaçınması olarak tanımlanır. Bireyin yemekten kaçınması uzun dönemde farklı psikolojik ve fizyolojik hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur. Öte yandan bireyin kontrol edemediği aşırı yemek yeme davranışı bulimia nervoza olarak tanımlanır. Bulimia nervozaya sahip birey bir kişinin gün içerisinde aldığı toplam kalori miktarını bir öğünde alabilir. Bulimia nervozanın etkileri anoreksiya kadar olmasa da şiddetli ve yıkıcıdır. Bireyin sürekli kendisini kusturması nedeniyle gastrolojik ve diş sorunları ortaya çıkar.

Anoreksiya Belirtileri Nelerdir?

Anoreksiyanın belirtileri şu şekilde listelenir:

  • Kilo almaya yönelik kaygı ve stres
  • Kilo almamak için yemekten kaçınmak
  • Düşük öz güven ve benlik saygısı
  • Uzun süreli ve zorlayıcı diyetler
  • Kilo almamak için spor yapmak
  • Aşırı kilo kaybı
  • Uyku problemleri
  • Düşük bağışıklık sistemi
  • Düşük kan basıncı
  • Taşikardi
  • Kan değerlerinde düşüş
  • Şiddetli baş dönmeleri
  • Depresyon
  • Suçluluk ve utanç düşünceleri
  • Gün içerisinde sıkça kilo kontrolü
  • Sürekli ayna karşısında olma
  • Beden algısında bozulmalar
  • Sosyal geri çekilme
  • Kişiler arası iletişimde sorunlar
  • İş performansında düşüşler
  • Dürtüsel ve ani antisosyal davranışlar
  • Kilo almamak için yediklerini kusma isteği
  • Laksatif ve diüretik kullanımı

Anoreksiya Hastalığı Kimlerde Görülür?

Anoreksiya toplumun her kesiminde ve her yaşta görülebilen psikolojik sendromdur. Anoreksiyanın görülme sıklığı ergenlerde ve genç erişkinlerde %4’tür. Anoreksiya sıklıkla 15-19 yaşları arasında ortaya çıkar. Öte yandan anoreksiya, hastaların %5’inde 20 yaşından sonra görülür. Anoreksiya kadınlarda erkeklere göre 20 kat fazla görülür bu nedenle kadınlar öncelikli risk grubundadır. 

Anoreksiya Nedenleri Nelerdir?

Anoreksiyanın nedenleri şunlardır:

  • Genetik faktörler
  • Kişilik özellikleri
  • Tutumlar
  • Erken dönemde şekillenen hatalı şemalar
  • Çocukluk döneminde cinsel taciz
  • Çevre tarafından oluşturulan güzellik algısı
  • Çalışma hayatında kilolu olmaya karşı ön yargılar

Anoreksiya Teşhisi Nasıl Konulur?

Anoreksiya teşhisi ruh sağlığı uzmanları tarafından konulur. Anoreksiyanın psikolojik belirtileri sıklıkla birey tarafından fark edilmez veya görmezden gelinir. Bu nedenle teşhis süreci bireyin anoreksiya ile ilişkisiz nedenlerden hastaneye başvuru yapması sonucu başlar. Farklı alanların doktorları tarafından ruh sağlığı uzmanlarına yönlendirilen hastalar, fiziksel ve psikolojik muayeneye alınırlar. Kan testleri, psikolojik testler ve bedensel ölçümler teşhis sürecinde yardım alınan tekniklerdir. 

Anoreksiyanın teşhis sürecinde bel ölçüsü, kilo, boy veya vücut kitle indeksi gibi fiziksel özelliklerin hesaplanması bedeninden memnun olmayan bireyler için zorlayıcı olabilmektedir. Bu nedenle anoreksiyalı bireyler teşhis veya tedavi sürecini yarıda bırakabilirler.  

Anoreksiya Tedavisi Nasıl Yapılır?

Anoreksiya çok kapsamlı ve uzun tedavi süreci gerektiren bir hastalıktır. Anoreksiya, bireyin fiziksel veya ruhsal sağlığında bozulmalara yol açar. Bu bozulmalar bireyin aile, iş, okul, romantik ilişkiler ve diğer kişiler arası süreçlerini olumsuz yönde etkiler. Anoreksiyanın tedavisinde başta ruh sağlığı uzmanları olmak üzere diyetisyenler, farklı branşlardan doktorlar ve spor antrenörleri yer alırlar. Anoreksiyanın tedavisi farklı yaklaşımların birlikte uygulanması ile yapılır. Buna göre farmakoterapi ve psikoterapi yöntemleri uygun spor ya da beslenme planlarıyla desteklenerek tedavi süreci yürütülür. Bilişsel davranışçı terapi anoreksiya nervozanın tedavisinde sıklıkla kullanılan psikoterapi yaklaşımıdır. 

Anoreksiyalı Hastaya Psikoterapi Uygulanır mı?

Anoreksiya genetik ve çevresel faktörlerin bireyin zihinsel süreçlerini etkilemesiyle ortaya çıkar. Bu etkilerin sonucunda duygu, düşünce ve davranışlarda olumsuzluklara meydana gelir. Anoreksiyalı hastalara psikoterapi yöntemleri uygulanabilir. Psikoterapi yöntemleri ile bireyin duygu, düşünce ve davranışlarına yönelik farkındalık kazanması amaçlanır. Bu farkındalık bireye anoreksiyayı ortaya çıkaran zihinsel süreçleri anlama ve belirtileri ortadan kaldırmaya yönelik bilişsel esneklik sağlar. Böylece birey ruh sağlığına ve fiziksel sağlığına geri kavuşabilir. 

Yazı Değerlendirmesi : 0 Puan
Toplam : 0 Yorum

  • %0
  • %0
  • %0
  • %0
  • %0
0

    Yazı Puanı

    Yazı Değerlendirmesi : 0
    Toplam : 0 Yorum

    • %0
    • %0
    • %0
    • %0
    • %0

    Yorumlar

    {{yrm.yazar}}

    {{yrm.baslik}}

    {{yrm.yorum}}

    Boğaziçi Enstitüsü :{{yrm.cevap}}




    Yorum & Oylama Ekle

    • Bu yazıyı beğendiniz mi?