online-egitimler-bogazici-enstitusu
Eylül Kitap Özeti ve Konusu

Eylül Kitap Özeti ve Konusu


Eylül kitabı, Mehmet Rauf tarafından yazılmış bir romandır. Eylül roman özeti, kocasının kuzeni ile yasak aşk yaşayan bir kadının ve eşinin psikolojik durumunu anlatır. Kitap; Suat, Necip ve Süreyya arasındaki aşk üçgenini konu edinmektedir.

Eylül roman özeti, bizleri toplumsal cinsiyet rolleri, kadın ve erkeğin toplumdaki yeri gibi sosyolojik meseleler hakkında düşünmeye sevk etmektedir. Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı olması itibarıyla önemli bir yer tutan Eylül kitabının detaylı özetini içeriğimizin devamında okuyabilirsiniz.

Eylül Kitabının Özeti

Süreyya, Bakırköy'de bulunan uzak bir bağ evinde yaşamını sürdürmektedir. Bu yerde yaşamak onu sıkar çünkü kız kardeşi Hacer ve kocası aynı köşkte yaşamaktadır. Hacer ve kocasının davranışları ve sürekli kendine sataşmaları onu rahatsız eder. Süreyya, Boğaz veya adalarda sandallı ve kotralı bir deniz yaşamı sürmek istediği için bu yaşam tarzı ona uygun değildir.

Eşi Suat ile beş yıldır evlidir ve onu bu sıkıntılı yaşamdan kurtarmak için babasına gizlice mektup yazar. Babasının para yollamasını sağlar. Böylece Yenimahalle semtinde bir yalı kiralanır.

Necip, Süreyya'nın kuzenidir ve kadınların hepsinin erkekleri aldattığını düşündüğü için evlenmek istemez. Çevresindekilerin bu konuyu onunla konuşmaları bile onu tedirgin eder.

Süreyya, Necip'i sık sık yalıya davet eder. Necip köşkteyken Süreyya ve Suat'a manevi destek olur, Hacer ve kocasının sataşmaları sırasında onlara yardımcı olur.

Süreyya ve eşi Suat, denize yakın bir yerde bulunan bir yalı satın alırlar. Her gün ya yürüyüş yaparak ya da sandal gezintisi yaparak zaman geçirirler. Ancak zamanla Süreyya sandal gezintisini alışkanlık haline getirir ve artık Suat olmadan bile sandalla gezintiye çıkmaya başlar. Bu sırada köşke sık sık gelen Necip, Suat'a hayrandır ve Süreyya'nın sandal gezintisi alışkanlığı nedeniyle Necip ve Suat sık sık baş başa kalırlar. Bu durum zamanla hoşlantının sevgiye dönüşmesine neden olur. Bir gün baş başa kaldıklarında Necip, Suat'a "Senin gibi biriyle evlenmek isterdim" diyerek ona olan ilgisini açıkça ortaya koyar.

Bir gün dadı köşkten haberler getirir ve en önemli haber, Necip'in köşke bu sık sık gidip gelmelerine anlam verememesi ve Süreyya'nın aldırışsızlığı hakkındadır.

Bir gün Necip, Suat'ın eldivenlerinden birini gizlice alır ve saklar çünkü ona açıkça sevgisini dile getiremez. Ancak daha fazla dayanamaz ve yalıdan ayrılıp köşke gider. Köşkte tifo hastalığına yakalanır ve bu haberi alan Suat ve Süreyya hemen köşke giderler. Suat, Necip'in yastığının altında kaybolan eldivenini bulur.

Necip iyileşip sağlığına kavuştuktan sonra ayrılığı sona erdirir ve tekrar yalıya döner. Ancak geri döndüğü yer, yalı değil, Suat'tır. Suat onun eldivenini aldığını fark etmemiştir, Necip ise Suat'ın bunu anlamadığını düşünür. Fakat Necip, eski acıları yeniden yaşamaya başlar.

Günler, aylar hızla geçerken eylül ayı gelir. Eylül ayı, Suat için adeta kadınlığının sonbaharı olarak nitelendirilebilir. Suat, evlilikte aradığı mutluluğu ve seveceği bir erkeği bulamayacağını anlamıştır. Necip ise mutlu olabileceği kadına ulaşamamanın acısını içinde hisseder. Yalıya gitmeyi seyrekleştirir. Süreyya ise aniden köşke geri dönmeye karar verir. Suat buna karşı çıksa da gitmek zorunda kalır.

Köşkte yaşamlarına devam ederken yangın çıkar. Suat'ı gören kimse yoktur. Süreyya ve Necip, Suat'ı bulmak için köşke girerler. Dumandan dolayı hiçbir şey görememektedirler. Necip, Suat'ın odasına hızlıca girer. Süreyya da onu takip etmek ister ama kapı, dehşetli bir çatırtıyla ateşe teslim olur ve geri dönmek zorunda kalır. Suat, bu yangından sağ çıkamaz.

Eylül Romanının Yazarı Mehmet Rauf Hakkında Kısaca Bilgi

Eylül romanının yazarı Mehmet Rauf, 12 Ağustos 1875 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardayken edebiyata ilgi duyan Mehmet Rauf'un bu ilgisi, onu ilerleyen yaşlarında Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biri haline getirmiştir. Nitekim Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı niteliğindeki Eylül’ü kaleme alan Mehmet Rauf, aynı zamanda bu eserinde bireyin kişisel deneyimlerini ilk kez doğrudan ele alan bir yazar olarak edebiyat tarihimize geçmiştir.

Servet-i Fünun döneminde eserler veren Mehmet Rauf, realizmi benimsemiştir. Yazarın Eylül dışında önemli eserleri arasında Genç Kız Kalbi, Siyah İnciler, Kan Damlası bulunmaktadır. Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan yazar, takvimler 23 Aralık 1931’i gösterdiğinde yaşamını yitirmiştir.

Eylül Kitabının Kısa Özeti

Eylül kitabının kısa özeti aşağıda sunulmuştur.

Süreyya, İstanbul Bakırköy’deki köşkte kalmaktan sıkılmaktadır çünkü kız kardeşi Hacer ile eşi, onu sürekli rahatsız eder. Suat, babasından gizlice para alarak Boğaziçi’nde bir yalı kiralar ve Suat ile evlenir. Süreyya, Suat ile birlikte sürekli sandal ziyaretlerine çıkmaya başlar ve bu sırada Necip sık sık ziyaretlerine gelir. Böylece Necip, Suat’a aşık olur.

Ancak Necip, Suat’ın eldivenlerinden birini gizlice çalar ve ona hiç açılamaz. Bir gün tifo hastalığına yakalanan Necip, Suat’ın eldivenini yastığının altına saklar. Suat, Necip iyileştiğinde eldivenini bulur ancak Necip'in gerçek duygularını anlayamaz. Eylül ayında Suat, yaşlanmış olduğunu hisseder ve mutlu bir evlilik yapamadığını fark eder. Evlerinde yangın çıkar. Süreyya ve Necip, Suat’ı aramak için köşke girerler. Ancak Suat, hayatını kaybetmiştir.

Eylül Romanının Konusu Nedir?

Eylül romanının konusu; Süreyya ile evli olan Suat’ın, eşinin kuzeni Necip ile yasak aşk yaşamasını anlatır. Romanda aşk, tutku, ihanet ve hayal kırıklığı gibi temalar ele alınır.

Karakterlerin iç dünyasını incelikli bir şekilde yansıtan Eylül romanı, insanların hayatlarında verdikleri kararların sonuçlarının ne kadar önemli olduğu ve hayatta her şeyin planlandığı gibi gitmeyebileceğini anlatır. Ayrıca aşkın ve tutkunun insanları ne kadar etkileyebileceği ve hayatlarını nasıl değiştirebileceği de romanın önemli bir temasıdır.

Eylül Romanının Arka Kapak Bilgisi

Mehmet Rauf, Servet-i Fünun edebiyatının önemli isimlerinden biridir ve 1875 yılında İstanbul'da doğmuştur. Genç yaşlarından itibaren edebiyata ilgi duyan sanatçı, 1896 yılında Servet-i Fünun hareketine katılmıştır. Hayatı boyunca küçük hikaye, mensur şiir ve makale türünde yazılar kaleme almıştır. Mehmet Rauf, kahramanlarının iç dünyalarına odaklanarak, psikolojik tahliller yapmış ve bu çalışmalarıyla Türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman olan "Eylül"ü kaleme almıştır.

Roman ve öykülerinde kendi hayatından kesitleri aktaran Mehmet Rauf, kahramanları aracılığıyla duygu ve düşüncelerini okuyucuya yansıtmıştır. Realizm ve natüralizmden etkilenen sanatçı, aşk ve sevgi konularını ele alması nedeniyle eserlerinde romantizmin de izlerini taşımaktadır. Mehmet Rauf, hayatı boyunca edebiyata büyük katkılar sağlamış ve Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak anılmaktadır.

Yazı Değerlendirmesi : 4.33 Puan
Toplam : 3 Yorum

  • %67
  • %0
  • %33
  • %0
  • %0
4.33

Yazı Puanı

Yazı Değerlendirmesi : 4.33
Toplam : 3 Yorum

  • %67
  • %0
  • %33
  • %0
  • %0

Yorumlar

{{yrm.yazar}}

{{yrm.baslik}}

{{yrm.yorum}}

Boğaziçi Enstitüsü :{{yrm.cevap}}




Yorum & Oylama Ekle

  • Bu yazıyı beğendiniz mi?